2 Temmuz 2013 Salı

benim de söyleyeceklerim var..

lisede edebiyat hocamız bize bir metin okumuştu.. savaşçı bir kabileden bahsediyordu hikayede.. savaşta ölen savaşçıların eşleri hemen başka bekar savaşçılarla evlendiriliyordu.. öldü sanılan bir savaşçının karısı evlendirilmiş adam aylar sonra evine geri dönmüştü.. siz olsaydınız buna nasıl tepki verirdiniz diye sordu edebiyat hocamız.. sınıf uğultu halinde hayırları, olmazları, imkansızları mırıldanmaya başlamıştı.. kalkıp söz alanların hemen hepsi de bu minvalde açıklamalar yapmıştı.. ta ki arkadaşlarımdan birinin benim tüm hayata bakış açımı değiştiren cümleleri sarfetmesine kadar.. zamanın şartları ve toplum kurallarından falan bahsetti şuan belki saçma geliyor ama o zamanlar böyle bir şeyin aslında ne kadar da önemsiz ve basit birşey olduğundan falan bahsetti.. sınıfta bir sessizlik hâli oldu edebiyat hocası da tatmin olmuştu.. 

2 Temmuz 1993.. 12 yaşındayım.. aklım birçok şeyi idrak noktasında yetersiz ama yine de bazı şeyleri sorgulamama engel değil.. bilen bilir bizim nesil belkide en hızlı büyüyen nesillerin sonuncusudur.. sivas'lıyım.. her ortamda nerelisin sorusundan sonra alınan cevaba alevimisin sorusu artık hayatımın vazgeçilmezi olmuş.. hayır Alevi değilim.. ama Hazreti Ali'ye sevgi konusunda da çoğu kişiye nal toplatırım o ayrı.. her muhabbette Alevi olarak algılanan bir Sivas'lı olarak Madımak otelinin yakılmasındaki en büyük nedenin oradaki insanların Alevi olması bana hep saçma geldi.. Sivas nerdeyse yarı yarıya Alevi nüfusa sahip bir il iken hemde.. O günlere dair hatırladığım cumhurbaşkanının Süleyman Demirel, başbakanın Tansu Çiller, yardımcısının Erdal İnönü olması hatta Erdal İnönü ile bir kesim tarafından olayların bir numaralı müsebbibi Aziz Nesin ile çok yakın arkadaş olması aklıma ilk gelenler.. Sivas katliamı ile alakalı bu insanlar hiç suçlanmadı mesela.. ellerindeki erke rağmen olanları durduramamışlardı.. peki neden durduramamışlardı diye de kimse sormadı bugüne kadar.. 

2013'ün Türkiye'sinde 1993 Türkiye'sini anlamak hele ki o zamanları görmemiş olanlar için suda yürümeye çalışmak gibi bir şey.. yaşı yetenlerin hatta ve hatta daha geriye gidip darbeleri yaşayanların hayata bakışları ise daha bir bambaşkadır.. yalnız onlar körler ülkesinde ayna satarak zengin olanları değil de aynayı neden satın aldığımızı sorgularlar.. 

Sivas bir katliamdır.. hemde cahil insanları iyi bir şey yaptığına inandırarak yapılan iğrenç bir katliamdır.. hemen 3 gün sonra yapılan Başbağlar olayı da bir katliamdır.. camiden çıkan 33 insanı sıraya dizip kurşunlanarak yapılan köyleri ateşe verilen âdi bir katliamdır.. iki olayın da failleri bulunmadı.. asla da bulunmayacak.. çünkü bu ülkede faili meşhur cinayetler asla çözülmez öyle piç gibi kalır ortada.. 

geçmişi unutalım demiyorum ama artık geçmişte yaşamayı bırakalım.. sen böyle yaptın, sen böyle söyledin, sen saçımı çektin, sen bana silgi fırlattın formatının üzerine çıkamayan sebebi cevizin kabuğunu doldurmayacak kavgalardan sıkılmadınız mı? 

"taş taş üstüne koysam bozuk diyorlar devir,
bir ok çeksem diyorlar peşinden koş ve çevir,
nefes alırken bile inkîsar ve pişmanlık,
kimse edemez bana benim kadar düşmanlık"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder