6 Şubat 2014 Perşembe

ben bilirim..

en aptal şeyleri kendimizi en zeki sandığımız zamanlarda yapmak zorunda mıyız acaba? 

van'da kar yolları kapattığından hastaneye götürülemediği için ölen minik muharrem'i babasının sırtında çuvalla taşıdığı an geldi gözümün önüne.. sonra sosyal medyada iniltiler içinde çığlıklar atan plaza insanları.. ajitasyon dolu içerikleri yürekleri burkan paylaşımlarını hatırladım.. sonra bi yerlere yol yapılacağı zaman doğallık katlediliyor diye canhıraş söylemleri.. orda yaşayanları umursamadan senede bir gün gidip dere bayır gezdikleri, oraları fotoğrafladıkları, doğallığa bakan otel pencerelerinden paylaştıkları şeyler geldi gözümün önüne.. 

van valisinin dediklerine sıkıldım.. günde binlerce yardım isteği geliyor ve çoğu yalan çıkıyor sözleri.. hayır abi sen devletsin yalanda olsa gideceksin diyenleri anımsadım.. yalancı çoban hikayesini hatırladım bi daha.. birilerinin eğlencesinin birilerine zarar verebileceğini düşündüm.. 

sosyal medyada "playsation yokken çocuklar sokaklardaydı" sergisinin linkini paylaşan insanlara baktım.. çocuğu sokağa çıkmasın diye sitelere taşındıklarını, hatta evlerine aman çocuğum sokağa çıkmasın diye playstationları kendilerinin aldıklarını hatırladım.. 

kendimizi zeki hissettiğimiz, en iyisini bizim bildiğimizi sandığımız herşeyde mutlaka ileri dönük hatalarımız oluyor.. ve bunca tecrübeye rağmen en iyisini ve en doğrusunu sadece ama sadece biz bilmeye devam ediyoruz.. 

ve en büyük aptallıklarımızı kendimizi en zeki hissettiğimiz zamanlarda yapmaya hiç durmadan büyük bir azimle, büyük bir gayretle ve büyük bir aymazlıkla yapmaya her zamankinden daha fazla devam ediyoruz..