30 Nisan 2013 Salı

işçi bayramı ve banka memuru

bugün 1 Mayıs yani işçi bayramı.. işçi dışındaki herkesin bayram diye kutladığı tatil günü yani.. tatilini bağlı olduğu sendikasının ideolojisini mecburi kusmak için bi yerlerde toplananlarında günü ayrıca.. vs vs vs.. benim yazmak istediklerim ise çok farklı bir iş kolu çalışanları hakkında.. bankacılar.. yani banka memurları.. hani faturanızı evrağınızı götürüp ödediğiniz, işlem diye tabir edilen zulmü size reva görenler..

30 yaşındayım ve şuana kadar hiçbir iyi banka memuru ile karşılaşmadım.. hepsi nerdeyse katışıksız orospu çocuğu hatta.. durun durun hemen kızmayın tamam senin teyzenin kızı senin halanın oğlu seninde çok yakın arkadaşın banka memuru.. hiçbirini tanımıyorum ama inan ki tanısam da fikrim değişmeyecek gibi.. bu amına koduğumunun çocukları kendilerine saha görevi verilip kredi kartı satmaları istenildiğinde ne kadar güleç ne kadar anlayışlı iseler, o bankonun arkasına geçtiklerinde bi o kadar ketum bi o kadar suratsız bi o kadar da nefret dolu gözlerle bakıyorlar gelenlere.. o amına koyduğumunun sırasını bekleyen insanlar umurlarında bile değil.. varsa yoksa gelen insanların iş bilmediğinden ötürü sordukları ve onları bunaltan sorularına olan tepkileri.. hatırlayan hatırlar bi zamanlar anasının hörekesi gibi sıralar olurdu banka memurlarının önünde.. sonra q-matic'ler keşfedildi sırası gelen gidecekti bankoya.. sonra o da bunaltıcı oldu memurlar için allem ettiler kallem ettiler (ki bana göre memurlarında bunda parmağı var) bankada hesabı olmayanları yıldırmak için özel numara sistemine geçtiler.. müşteri numarası ile alınan sıralar bir bir gelirken sıradan numaraya sahip insanlar saatlerce beklediler bankada işlem yapabilmek için.. yine yetmedi bu seferde bi banka yok bu faturayı almıyoruz, bi banka yok öğleden önce fatura almıyoruz, bi banka yok öğleden sonra fatura almıyoruz, bi banka yok 15:30'dan sonra faturaları alıyoruz olayına girdiler.. insanları çileden çıkardılar.. insanlar yani o bankaları var eden varlıklar yine kar kış kıyamet sıcak bunalım demeden beklemeye devam ettiler.. işte paranla rezil olmanın hemde ciğeri beş para etmeyen bi avuç yavşağa rezil olmanın bi açılımı bu yazdıklarım..

bu kadar şeyi neden yazdım onu da açıklayayım.. bu amına koduğumun bankacıları 23 Nisan'ından 19 Mayıs'ına, dini ve milli her bayramda tatil yaparak ayrıca senelik izin kullanarak da ulaşılması güç bir tatil sayısına ulaşıyorken, aldıkları maaş bir çok insandan fazlayken ve her türlü sosyal haktan sonuna kadar faydalanıyorken mutsuz olamazlar.. hadi mutsuzlar diyelim o mutsuzluğu ve hoşnutsuzluğu bana ve benim gibi o sırada saatlerce bekleyen insanlara gösteremezler, farkettiremezler.. banka memuru çişi gelince kalkıp tuvalete gidip oluk oluk işerken yada kakası gelince çatır çatır sıçarken o insanlar sıram kaybolmasın diye bir an olsun yerlerini terketmezler.. banka memuru canı sıkılınca ara verir oflar puflar önündeki numara tabelasını başka işlem yapıyormuş gibi kapatabilir ama bankonun diğer tarafında duran insanların böyle bir şansı yoktur.. beklerler.. banka memurunun o pis ve lanet egosunu beklemek zorundadırlar.. bu kadar sinirlenmeme sebep olan olay ise bir banka şubesinde gerçekleşti.. neymiş sıramı beklemeden bir tane faturamı tanıdığıma vermişim o da benim yerime yatırmış faturamı.. herkes sırasını beklemeliymiş.. bak bak laflara bak hayatın sırrını çözdü haspam, öyle bir laf söylediki kanım dondu ellerim titredi adeta korkudan.. be anasını siktiğiminin kadını sen benim neler çektiğimi nerden biliyorsun.. sen bankonun öbür tarafında çayını yudumlarken ben saatlerce bekleyip beşyüztane işimden geri kalıyorum.. hem ben senin akrabanın, eşinin dostunun işlemini yaptığını bilmiyor muyum bana mı ahlakdan bahsediyorsun sen? banka memurları ile alakalı bir meseleyi daha anlatayım da o meymenetsiz mendeburların nasıl insanlar olduklarını daha iyi anlayın.. arkadaşım banka güvenlik görevlisiydi o anlattı.. bi müşteri gelmiş beklemekten sıkılınca başlamış küfür etmeye.. küfürün boyutu analı bacılı boyutlara ulaşınca da bizim arkadaş dayanamayıp girişmiş adama.. mahkemelik olmuşlar.. peki soruyorum size banka memurları ne yapmışlar? hiçbir şey.. evet kocaman bir hiç.. başlarını bile kaldırmamışlar.. kameralar ses kaydetmediği için de adamın suçlu olabilmesi için birinin şahitlik yapması lazım.. ama kimse adam bizim anamıza bacımıza küfretti diyememiş.. falanlar filanlar..

neyse bu vesileyle hakeden tüm işçi kardeşlerimin bayramını kutlar tüm banka çalışanlarının da teker teker amına koyarım..

29 Nisan 2013 Pazartesi

he amk he

ülkem insanı beyni alınmış öküz gibi şuursuzca bi yerlere koşmayı orayı dağıtmayı tarumar etmeyi ve bunları yaparken de ben ne yapıyorum amınakoyim dememeyi kendine düstur edinmişcesine bir ömür tüketiyor son günlerde.. yeni mevzumuz Batman'da "Ne mutlu Türk'üm diyene" yazan kişiyi arayan polisle taşşak geçme yarışı..

Türkiye'de böyle bir şeyi suç addetmek haberle ilk karşılaşan için cidden ilginç bişey hatta oha amk dedirtecek cinsten ama ilginç yanı olayı başka tarafa sürükleme gayreti içinde olanların çabası.. "ne mutlu Türk'üm diyene" yazmak elbette suç değil ama bunu öyle istediğin yere yazamazsın.. yani her doğru her yerde söylenmez mantığı gibi düşünün bu olayı.. sen onu yazdıysan bende bunu yazarım der adam ve ülkedeki tüm binalar tüm duvarlar aklınıza yazı yazılabilecek her yer bir keşmekeşe bir kirliliğe bürünür.. beni düşündürense benim düşünebildiklerimi benden kat be kat eğitimsel ve kültürsel bakımdan ileride olanların bunu adam tabi yazacak helal olsun gibi gazlamalarla ve milliyetçilik yaparak kör göze parmak misali dillendiriyor olmaları.. ülkede ki kaos ve düşmanlık bitmesin mi? hep farklı görüş ve düşüncede olanlarla küfürleşelim mi?

aklını mantığıyla kullanabilen herkese sesleniyorum mal olmayın ve bindirilmiş kıta gibi her olaya denyo gibi atlamayın.. az durun bi düşünün aa evet lan ben niye düşünmedim bunu dememek için biraz gayret gösterin..

neyse bu yazdıklarım yine sizin takım tutar gibi desteklediğiniz ideolojileriniz arasında yok olup gidecek ama ben yine de uyarmış olayım..

yeni bir beyin göçü olayına kadar görüşmek üzere..