16 Mayıs 2013 Perşembe

başkalaşım..

arrow dizisini izleyenler bilir.. açılışında "ben oliver queen bla bla babam bana bi liste verdi bla bla şehrimi mahfedenlerle savaşmam gerekiyordu bla bla savaşmak için de bir şeye dönüşmem gerekiyordu bla bla" öldürücü cümleyi sanırım herkes gibi sizde kaçırdınız.. bir şeye dönüşmem gerekiyordu! hayatın bütünü bir savaştan ibaret ve siz ayakta durabilmek için asla kendiniz olarak savaşmazsınız.. taa çocukluğunuzda bile oyunlar oynarken birilerine dönüşme özlemi içindeydiniz.. top oynarken şifo mehmetler, sarı fırtına metinler, şeytan rıdvanlar vs vs hangimiz olmadık ki.. e. e. cummings şöyle der "seni diğerlerinden farksızlaştırmaya gece gündüz çalışılan bir dünyada kendin olarak kalabilmek dünyanın en zor savaşını vermektir; ve bu savaş başladı mı artık hiç bitmez" 

aristo'nun da dediği gibi "iyi olmak kolaydır zor olan adil olmaktır" acaba insanları iki yüzlülükle suçlarken ne kadar masumuz yada ne kadar iki yüzlü değiliz önce bi buna karar verelim.. hayatınızın bütün bir zamanında aileniz tarafından hep başkalarının çocuklarıyla kıyaslanmadınız mı? onlar gibi olmaya zorlanmadınız mı? hayır dediğinizi duyar gibiyim içiniz isyan ederken.. sırf ünlüler giyiyor diye yada sokakta alelade birisinde gördüğünüz ve üstüne çok yakışmış kıyafeti beğendiğiniz için gidip yakışmasa da almadınız mı? tüm hayatınız bir başkasına benzeme üzerine kurulu maalesef.. 

bu başkasına benzeme mevzusunun da en büyük sorumlusu yine biziz.. sanal olan sahte olan şeylere olan tutkumuz ve inancımız o kadar güçlü ki, arkadaşlarımızı bile başkalarına benzemeye çalışan, onlar gibi yaşayan, onlar gibi konuşan insanlardan seçmeye çalışıyoruz.. yerleşim olmayan yerlerde sürekli takılan insanların aslında nerelerde yaşadığı hakkında ne merakımız ne de isteğimiz var.. bizim için önemli olan bulunduğu yer sadece.. bir çoğunun entellikten ve marjinallikten anladığı kimsenin bilmediği, aslında kimsenin dinlemediği fransızca şarkılar paylaşmak.. varoş bir semtin kenar mahalle semtindeki bir konfeksiyon atölyesinde çalınan arabesk şarkı sempatizanı olmakla suçlanmaktan korktuğunuz içinde asla bu paylaşımlara bok gibiymiş diyemeyeceksiniz.. 

insanları sanal karakterlere dönüştürmek, onları hayal ettiğiniz gibi birine çevirmek için çırpınıp sonra gerçeklerle yüzleştiğiniz de aaaaa diye tepki vermeniz hiç samimi değil.. evet sizin de siyahi arkadaşlarınız var ama asla sakat, kör, dilsiz, işitme engelli yada vücudunun herhangi bir kısmı sorunlu arkadaşınız yok.. mecburiyetlerden oluşan, akrabalıktan kaynaklanan durumları da kendinize yok lan ben öyle değilim gibi salaklıklarla yutturmaya çalışmayın.. her zaman en popüler kız yada erkeklerle arkadaşlık kurma hayali için yanıp tutuştunuz.. bu yüzden de bir çok insan kendinden başka bir insana dönüştü.. derdini anlatabilmek, arkadaşlıklar kurabilmek, sizler tarafından sevilebilmek için.. bu kadar şeyi yazdıktan sonra umarım anlattığım kişilerin sahte kimliklerle insanları kandırıp onları maddi ve manevi zarara uğratan kişiler olmadığını idrak etmişsinizdir.. anlattığım kişiler sizlerin ego kumkumanızda kendine yer bulmaya çalışan insanlar.. 

kimseyi başka birine dönüştüğü için suçlamayın; insanları başka birine dönüştürdüğünüz için kendinizi suçlayın..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder